Sadece Gerçek logo

Mustafa İslamoğlu kimdir?

Mustafa islamoglu kimdir

Mustafa İslamoğlu kimdir ? İtikadı nedir ? Babası, onu neden reddetmiştir ? Şiiler, ondan neden hocam diye bahseder. Hangi vakfın kurucusudur ? Hangi dernekle bağlantılıdır ? Hangi tv kanalı ile bağlantılıdır ?




İşte detaylar…

Mustafa İslamoğlu, (d. 28 Ekim 1960, Develi, Kayseri) Türk İlâhiyatçı, şâir. Edebiyat, İslam hukuku, İslam tarihi, tefsir gibi alanlarda çalışmalar yapmış, çeşitli eserler vermiştir.

Mustafa İslamoğlu, 28 Ekim 1960 yılında Kayseri’nin bir ilçesi olan Develi’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini doğduğu ilçede yaptı. İlk Arapça ve temel İslami ilimleri eğitimini babasından aldı, Yüksek öğrenimine, Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’nde başladı, akâbinde İlâhiyat Fakültesi’nde, daha sonra da Kahire’de, El-Ezher Üniversitesi’nde İslam Hukuku Fakültesi’nde devam etti.

Yazı hayatına edebiyatla başladı, ilk makaleleri 1980’de Milli Gazete’de, daha sonra 1982-83 yılları arasında Yeni Devir gazetesinde yayınlandı. Edebi çalışmaları ise Mavera, Aylık Dergi ve Dergâh gibi yayın organlarında yayımlandı. Üniversiteler arası şiir yarışması birincilik ve ikincilik ödülleri aldı.

Mustafa İslamoğlu’nun şiirlerinden oluşan ilk kitabı Heyelan, 1987 yılında Aylık Dergi Yayınları tarafından yayınlandı. 1989 yılında ise İslami hareket önderleriyle yaptığı söyleşileri Öncülerle Konuşmalar adı altında kitaplaştırıldı.

Eğitim için Kahire’de bulunduğu yıllarda bir yandan İslami araştırmalarda bulunmuş, bir yandan da dersler vermiştir. Burada, 1990 yılında İmamlar ve Sultanlar adlı İslam tarihinin ilk 150 yılını ele alan eleştirel tarih niteliğindeki ilk çalışması olan eserini yazdı. Kahire’de verdiği tefsir derslerini, bir “konulu tefsir” örneği olan Adayış Risalesi başlığı altında kitaplaştırdı.

Aynı yıl, İslami hareketin özeleştirisini içinde barındıran ilk denemesi Yürek Devleti kaleme aldı.

Bu dönemde Mısırlı yazar Safinaz Kazım’ın fi Mez’eleti’s-Sufur vel Hicab adlı eserini, Kadının Özgürlüğü adıyla tercüme ederek ilk çevirisini de yayımlamış oldu. İlk cildini Kahire’de diğer ciltlerini Türkiye’de kaleme aldığı Anadolu İslami Hareketleri (şimdiki adıyla:İslami Hareketler ve Kıyamlar Tarihi) serisini 1991-93 yılları arasında peşi peşine yayımladı. Bu serinin ilk cildini Hasan Ali el-Beyyumi ile birlikte Arapça’ya çevirdi.

1993 yılında, İslam düşüncesinin oluşum ve değişim sürecini ele alan İman adlı eserini ve 1994 yılında İslam ümmeti için bir özeleştiri niteliğindeki Yahudileşme Temayülü adlı eserini kaleme aldı. Seminer notlarından oluşan Tavsiyeler I ve Tavsiyeler II de bu tarihlerde yayınlandı(1995-1998).

Kahire-Mekke hattında yazdığı şiirlerini Yasin adlı kitabında 1991 yılında topladı, 1996 yılında ise tüm şiirlerini Divan adlı eserinde bir araya getirdi.

1992 yılının Ekim ayından itibaren başlattığı Tefsir Dersleri, 15 yıl sürdü. Bu dersler Tefsir Dersi adlı site cizlenebilir. Yine 1998’de başlayan Tefsiru-l-Kur’an Te’vilu’l-Furkan adlı görüntülü ve sesli tefsir projesi 200 ders olarak tamamlandı. Proje, Kur’an’ın tamamının görüntülü ve sesli olarak tefsiri yapıldı ve 2008 yılında tamamlandı.

Mustafa İslamoğlu’nun Hayat Kitabı Kur’an adı verdiği gerekçeli meal çalışması da bu projeyle eş zamanlı olarak yürütüldü ve aynı tarihte tamamlandı.

2008 yılında başlayan “Esmaul Hüsna” dersleri de 2012 yılında tamamlandı ve 3 cilt olarak yayınlandı.

Mustafa İslamoğlu’nun makaleleri Anadolu’da Vakit, Selam, Ribat, Yeni Şafak, Meydan, Aylık Dergi, Özgün Duruş gibi gazete ve dergilerde yayınlandı. Bu makaleler Makalat, Şafak Yazıları, Dağarcık, Yokluğunda Düşülmüş Notlar, Savaş Kesmeyen Sözler, Sözün Gücü mü, Gücün Sözü mü, Yerliler ve Yersizler, Ayetlerin Işığındaisimleriyle kitaplaştıldı. Ayrıca kendisiyle yapılan söyleşiler, Bir Yaradan Kurşun Çıkarır Gibi adıyla yayımlandı.

Mustafa İslamoğlu, bir gazetede yazdığı makale nedeniyle 1 yıl, Ankara’da kapalı bir forumda sunduğu Kürt Sorununa İslami Çözüm başlıklı tebliğinden dolayı 1,5 yıl olmak üzere toplam 2,5 yıl hapse mahkum edildi. Gölcük Cezaevi’nde başlayan mahkumiyetini Ankara Yarıaçık Cezaevi’nde tamamlandı. Cezaevinde çok zor şartlar altında Macar Oryantalist Ignaz Goldziher’in De Richtungen der İslamichen Koranauslegung adlı eserini, Arapça tercümesinden “İslam Tefsir Ekolleri” olarak Türkçe’ye çevirdi.

Mustafa İslamoğlu, 1997 yılında Human Rights Watch Helmann-Hammet 1997 ödülünü aldı.

Yazarın bunlardan başka II. Uluslararası Fetih Sempozyumu’nda sunduğu tebliğ, 1997 yılında Yürek Fethi adıyla kitaplaştı. Mekke’de kaleme aldığı Hac Risalesi1998’de yayımlandı. Aralık 2000 tarihinde Kur’an’ın peygamber tasavvurunu karşılaştırmalı olarak ortaya koyan ve çok ses getiren eseri Üç Muhammed’i yayımladı.

Amerika/Atlanta’da verdiği seminerler, 2001’de Hayatın Yeniden İnşası İçin adıyla yayımlandı.Bunu 2000 yılında yayımladığı Ne Yapmalı-Nasıl Yapmalı-Kiminle Yapmalı adlı eseri takip etti. Yazar, 1983 yılında kaleme aldığı Seyrani adlı ilk edebi kitap çalışmasını 2002’de yayımladı. Allah: Tanımak-Bilmek-Anlamak, “Pasif İyiden Aktif İyiye”, “İslam Nedir” yayımlanmış son kitaplarıdır.

Mustafa İslamoğlu, İslami İlimler Akademisi’nde tefsir usulü dersleri vermeye devam ediyor. Ayrıca yazarın konferans, seminer, hutbe ve konuşmalarından oluşan onlarca görüntülü ve sesli eseri bulunmaktadır.

Yazar, evli ve beş çocuk babasıdır (1)



Buraya kadar olan kısım herkesçe bilinen, anlatılan ve gösterilen kısım ama birde anlatılmayan yönleri vardır. İşte anlatılmayan ve fazla bilinmeyen detaylar…


Gazeteci – Yazar Ali Eren Beyefendinin 21 Ekim 2000 tarihinde köşesine taşıdığı konu çok dikkat çekiciydi. Bu gün iyice şöhret olup bazı kesim tarafından allame sınıfına konulan Mustafa İslamoğlu’nun muhterem babaları emekli imam-hatip ve fahri vaiz Ahmet İslamoğlu, oğlu Mustafa’nın hem yoldan çıkmış hem de yoldan çıkrarıcı olduğunun farkında olduğunu ve hidayeti için dua ettiğini bildiren bir mektup göndermiş… İktibas ediyoruz(alıntılıyoruz):

“Muhterem Ali Eren Beyefendi!.. Selamlar, sevgiler, dualar, hürmetler… Allah hidayet ve salah veresice oğlum Mustafa İslamoğlu’na, köşenizde verdiğiniz, “Kur’an–ı Kerim’e el sürme” mevzuunda, alimane, arifane, vakıfane cevabınızdan dolayı sizi canı gönülden tebrik eder ve halisane şükranlarımı arz ederim. Hürmet ve dualarımla… Aciz Ahmed İslamoğlu. Mütekait (emekli) imam–hatip ve fahri vaiz. Develi / Kayseri.

“Not: “Muhterem Hocam (Ali Eren)!… Mustafa’nın dâl(sapıklığı) ve mudılliği(saptırıcılığı), baba olarak bizi çok huzursuz etmektedir. Salahına(kurtuluşuna) dua etmekteyiz. Sizlerden de ıslahına dua istirham etmekteyiz. İcap ederse, bu kısa tebrik ve teşekkürnamemi köşenizde dipnot alarak neşredersiniz… Milyonları ifsat(fesada verip) ve idlal etmesin(yoldan çıkarmasın)… Cevabınız, fakiri pek memnun ve mesrur etti. Hak razı olsun…”

Ali Eren, “Vaiz Babanın Teşekkür ve Üzüntüsü” içinde, Yeni Mesaj, 23 Receb 1421 (21 Ekim 2000).  (2)

İşte mektubun aslı aşağıda;

Mustafa İslamoğlu kimdir

Ayrıca Mustafa İslamoğlu’na Şii’ler tarafından hocam denmesi de gayet düşündürücü bir durumdur. İslamoğlu’nun Irak ziyareti ve Şiilerle buluşmasından oluşan bir kaç kare. Birlikte ziyaret yaptığı kişi , Rahmi Onurşan,  Şii alim Sistaninin Türkiye vekili…




Daha fazla detay için: http://www.alulbeyt.com.tr/haber_detay.php?haber_id=1648

SİSTANİ.ORG SİTESİ ve Şİİ SİSTANİNİN ABD YE SİLAH SIKILMAZ FETVASI!


Mustafa İslamoğlu kimdir


1.5 milyonun üstünde Iraklının öldüğü, 5 milyon çocuğun yetim kaldığı, 1 milyondan fazla kadının dul bırakıldığı, milyonlarca insanın göç ettiği, altyapısı ve şehirlerinin yıkıma uğradığı Irak işgaline karşı yapılan meşru direnişe en büyük darbeyi Şii din adamlarının başında gelen merci makamındaki Ayetullah Uzma el Hac Seyyid Ali Sistani vurmuştur.

TÜRKÇE İLK DEFA YAYIMLANAN BU ŞOK EDİCİ tarihi belge Sistani ve benzeri Şii otoritelerin Irak işgaline ve özellikle son günlerde Amerikan işgal yönetimiyle imzalanacak “Güvenlik Anlaşmasına” karşıymış gibi yapılan asılsız,uydurma haberleri, propagandaları ve sloganları tamamen yalanlamaktadır. Amerika’nın Irak topraklarını işgali tıpkı bu belgede görüldüğü gibi Şii din adamlarının direnişin yapılmamasına dair fetva yayımlamaları, devleti ele geçirmek için Irak İslam Yüksek Konseyi, Dava Partisi ve Sadr Grubu gibi Şii oluşumların ittifak etmesi ve en önemlisi İran Devleti’nin verdiği zımni destek sayesinde olmuştur.

İşte Sistani’nin fetvası;



Tarih: 25 Safer 1427 Hicri


Konu: İşgalcilere karşı cihad hakkında

İsim: Ahmed el Hac Hanta

Konu: İşgalcilere karşı cihadın meşruiyeti hakkında Elektronik mektup


Soru: Amerikan işgalcilerine karşı Allah yolunda cihad etmek üzerimize vacip midir? Sizin değerli mesajınızda Cihadla ilgili bir fetva bulmaya çalıştım; ancak bulamadım. Bizlere faydalı olunuz, Allah (cc) karşılığını versin.

Sistani’nin Cevabı: Bismihi Teala,

Gaib zamanda Cihad’ın hududu yoktur, savunmanın birkaç aşaması olup onları aşmak caiz değildir!

İşte bu fetva nedeniyle milyonlarca Şii körü körüne itaat ettikleri bir bozuk zihniyet neticesinde Irak’ın işgaline ve parçalanmasına, akabinde seçimler ile devlet nimetlerinden faydalanma yoluna gittiler! Elbette Cevad Halisi gibi vatansever ve işgal karşıtı çok az sayıda Şii bunların dışında yer alarak mücadele yolunu seçti… (3)




Bildiğiniz gibi Mustafa İslamoğlu yazdığı “Üç Muhammed” kitabıyla kainatın efendisinin faziletlerini inkar yoluna gitmiş ve O’nu tenkıs etmeye çalışmıştı. Bu kitapta Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) Efendimize de iftira ettiği ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) düşmanlığı yaptığı ortaya çıktı. İşte Ali Eren Hocamızın kaleminden o ince ayrıntı:

Uhud’da önce İslam ordusu galip durumdayken, Peygamberimizin önceden verdiği tenbihin tutulmaması sonucu bir bozgun yaşanmıştı. Bundan sonrasını Mustafa İslamoğlu şöyle yazıyor:

“Uhud Savaşı’nın bilinen safahatının ardından, Müslüman ordusu bozulunca savaş alanını ilk terk edip uzaklaşanlar, savaş konseyinde düşmanla yüzyüze karşılaşma konusunda en çok ısrarcı olanlardır. Bunlardan biri olan Hz. Ömer…” (Üç Muhammed, s. 232 (baskıya göre değişmektedir)

Ashab-ı Kiram içinde, gözü karalığı ve cesareti dillere destan olan Hazreti Ömer’e nasıl dil uzatıldığını görüyorsunuz değil mi?…

Bir kimse, ya Hanefi mezhebinden veya diğer Hak mezhebin herhangi birinden ise, Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında böyel bir ithamda bulunamaz, böyle bir ifade kullanamaz. Kullanmış ise o zaman da o kimse Hanefi Mezhebinden de değildir diğer üç hak mezhebin birinden de değildir. Çünkü bu ifade itikaden Maturidi veya Eş’ari mezhebine aykırı olup, ehli sünnet Müslümanlar da itikadda ya Maturidi veya Eş’ari mezhebine mensuptur.

Bir kere yazarın ne demek istediği gayet açık

“Hazreti Ömer savaştan önce, düşmanla yüzyüze karşılaşmakta kendisi ısrar ettiği halde, ordu bozulunca savaş alanından ilk kaçan da yine kendisi oldu.” demek istiyor.

Çünkü bu, yukarıda bahsettiğim türden basit bir yanlış değil, bir hadiseyi istismar ederek yapılan açık bir iftiradır.

Şunu baştan söyleyelim ki, siyer kitapları bu konuda İslamoğlu’nu yalanlıyor.

Savaştan önce düşmanla yüz yüze karşılaşmak isteyenlerin, cihad aşkıyla yanıp tutuşan genç heyecanlı genç sahabîlerdir. Onların içinde Hazreti Ömer yoktu; bu bir.

İkincisi: Hazreti Ömer radıyallahu anh asla savaş alanından kaçmamıştır.

Siyer kitapları, Hazreti Ömer’in savaş meydanından kaçmaması şöyle dursun, Uhud’da Peygamberimizin yanından ayrılmayan 15 sahabî içinde Hazreti Ömer’in ismini de zikrederler.

Her biri ayrı ayrı asırlarda yazılan siyer kitaplarının yazarları, ruhlar aleminde haberleşip Mustafa İslamoğlu’nun yazdıklarını yalanlamakta anlaşmadılar herhalde.!..

Onların topu yanlış ve yalan yazdı da sadece İslamoğlu mu doğru yazıyor?

İslam ehli sünnetlerine mensup olan alimler içinde, Hazreti Ömer hakkında İslamoğlu’nun kullandığı ifadeyi kaleme alan hiçbir siyer alimi yoktur. Ama Şiîler içinde var. Onlar, amansız bir Hazreti Ömer düşmanı oldukları için onun hakkında uydurmadıkları ve uydurmayacakları yalan yoktur.

Hazreti Ömer hakkında yalan yazanlar bir Şiîlerdir bir de şiî hayranları…

(Ali Eren Hocaefendi – Dinde Deformistler) (4)




Mustafa İslamoğlu Akabe vafkı‘nın kurucusudur. Hilal tv ise Akabe vakfına bağlantılıdır. Aynı şekilde Yardımeli derneği ile ilişkileri bulunmaktadır.



Hilal Tv’nin resmi sitesinden bir ekran görüntüsü…



Akabe Vakfı tanıtım videosundan bir kare



Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı’nın resmi sitesinin en altında bulunan tavsiye siteler



Yardımeli Derneği’nde konuşma yaparken




Dipnotlar:


1- vikipedi.com
2- akademi dergisi (e dergi) akademidergisi.com
3- sapitanlar.com
4- ihvanlar.net

              


Etiketler:

Paylaş:

Bizi Takip Edin
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore