Ay nasıl kokuyor ?
Ay’ın peynirden oluştuğu fikri muhtemelen 16. yüzyıla dayanıyor. Bu konuya yapılan ilk atıf John Heywood’un Atasözleri (1564) kitabında geçiyor: “Ay, taze peynirden meydana gelir.” Taze peynir tıpkı Ay’ın kraterli yapısı gibi, benekli bir görünüme sahiptir.
Dünya’nın kaç uydusu var?
En az yedi. Hiç şüphe yok ki Ay {ya da gök bilimcilerin tabiriyle Luna), Dünya’nın yörüngesini tam olarak izleyen tek gök cismidir. Ama Dünya’ya Yakın Asteroidler (NEAs) olarak adlandırılan altı tane daha gök cismi var; bunlar Dünya’yı Güneş’in etrafından takip eder ve çıplak gözle görülemezler.
Bu “ortak yörüngeler’,den ilki Cruithne’ydi (Kru-iin-ya olarak telaffuz edilir ve adını, Britanya’da görülen ilk Kelt kabileden almıştır). 5 km’lik bir çapa sahip olan bu uydu 1997’de keşfedildi. At nalı şeklinde tuhaf bir yörüngeye sahiptir. O tarihten sonra beş uydu daha tanımlandı ve bunlar şu şekilde adlandırılııverdiler:
Bunlar gerçekten uydu mudur?
Ay yapay bir uydu mu ? Ay’ı dünyamıza kim uydurdu ?
Enteresan sorular… Sorular çok sayıda ve önemli görünüyor. Şimdi bunları ve bazı açıklamaları alt alta dizelim:
1. Ay. Dünya’dan daha yaşlıdır, öyleyse kökeninin başka bir yer olması mümkündür
2. Niçin bazı bilim adamları. Ay taşlarının 20 milyar yıllık olduğunu iddia ediyorlar? Yani, Dünya’dan daha eski…
3. NASA, bir Ay kayasının 5.3 milyar yıllık olduğunu saptadı. Ama bu, Güneş Sistemi öncesine ait bir tarihti.
4. Önemli bilim adamları ve Ay uzmanları. Ay’dan getirilen elementlerin Dünya’dakilerden daha eski olduğunu belirlediler; ama neden resmen açıklamadılar?
5. 40 Ay taşının en azından 7 milyar yıllık oldukları belirlendi. Bu tarihleme, Dünya’dan ve Güneş’ten iki kez daha eskidir.
6. Buna karşın Ay’ın yüzey toprağı, Ay taşlarından daha eskidir. Farklılık nereden geliyor?
7. Bir grup bilim adamı. Ay’ın yıldızlar arası bir yerde yapıldığı görüşündeler ve Dünya tarafından yakalandığını düşünüyorlar. Peki bu nasıl olabilir?
8. Neden bazı bilimciler. Ay’ın içinin yoğunluğunun yüzeyden farklı olduğu düşüncesindeler? Gerçekten Ay’ın içi boş olabilir mi? Ve bu biliniyor mu?
9. Niçin Ay’ın 8 mil üstünde, yüksek dozda radyoaktivite var? Bu. elementer olarak doğal mıdır?
10. İlk Amerikan astronotları tarafından Ay’da bırakılan sismograf tarafından. “Appolon-12″ ve “Saturn-5” füzelerinden ayrılan kademelerin. Ay’a düşmesinden sonra, bir kaç saat içinde Ay’ın yüzerinde oluşan salınım-titreşim kaydedilmiştir. Darbeden sonra bunca sürekli salınım yalnız içi boş yuvarlakta oluşabilir. Ay, gerçekten tanımadığımız canlı varlıklar tarafından meydana getirilen ve kalın dış tabakası altında araştırma donatımını gizleyen yapma uydu olmasın?
11. Ay’ın çok eskiden sıcak olduğu ileri sürülüyor; ama bunu dünyadaki benzerleri gibi kanıtlayan bir kanıt bulunmuş değil Bu çelişki, henüz açıklanamadı.
12. Sonuç. Ay’la ilgili neden bu kadar çok cevapsız soru var?
“(Allah), gökleri ve Arz’ı, hak olarak yarattı. Geceyi, gündüzün üstüne,gündüzü de, gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneş’e ve Ay’a boyun eğdirdi. Her biri (yörüngesinde), belirli bir süreye kadar hareket eder. Dikkat et! O(Allah), Aziz (üstün-şerefli) ve Gafur (bağışlayan)’dur. ” [*]
“Hayır; Ay’a and olsun, Döndüğü zaman geceye, Aydınlandığı zaman sabaha, Muhakkak o, büyük (ayetlerden) biridir. Beşer/İnsanlık için, bir uyarıdır.” [*]
Ay; Doğal mı, Yapay mı?
Şu sıralar bazı bilim çevreleri. Ay’ın yapay olduğunu tartışıyor.Onlara göre yaşam olduğu bilinen tek gezegen olan sevimli dünyamızın uydusu, zeki varlıklar tarafından dünyanın çekim alanına oturtuldu. Saçma gibi geliyor.. Bir çok defa gidip geldiğimiz Ay, başka varlıkların ürünü olabilir mi ki? Gelin biz en iyisi neden böyle diyorlar, biraz kulak verelim.
Sizin de bildiğiniz gibi Ay’ın nasıl uydumuz olduğu hakkında birkaç kuram/teori var. Bunlardan ilki; Ay, Dünya’mızın bir parçasıydı ve dünyaya çarpan bir meteordan dolayı gezegenden kopan parça, dünyanın çekim alanında kalıp gezegenimizin uydusu oldu.
İkincisi, Güneş sisteminde bulunan Ay, Dünya tarafından çekildi ve uydumuz oldu. Fakat Dünya ile Ay’ın toprak elementlerinin uyuşmaması ve aydaki taşların yaşlarının Dünya’nın ve Güneş’in yaşlarından daha fazla olması, bu iki kuram hakkında şüphelere neden olmaktadır. Biraz daha konunun üzerine düştüğümüzde ise Ay’ın aslında göründüğü kadar doğal olmadığını düşünmeye başlıyoruz.
Hepimiz Ay’ın sadece ön yüzünü görebiliyoruz çünkü Ay, kendi etrafında dönüşünü 24 saatte tamamlıyor; yani Dünya’mızla aynı olduğu için: biz uydumuzun sadece ön yüzünü görebiliyoruz.
Aynı zamanda Ay’ın yörüngesi, kusursuz bir daireyi andırmakta: yani Ay’ın yörüngesi olması gerektiğinden çok daha düzgün. Ayrıca Ay-Güneş tutulmalarında Güneş’i ilginç bir şekilde tam olarak örtmektedir, insanı; Ay’ın büyüklüğünün Güneş’i tam örtecek şekilde ayarlandığı hakkında düşündürmekte.Ay’da bazen garip, tanımlanamayan ışıkların görülmesi, herkesi şaşırtmaktadır. (Ay’da volkanizma yahut herhangi bir doğal faaliyet olmadığından dolayı olay, çok garip karşılanmaktadır).
Ay’ın çizdiği yörünge. Dünyanın ekvatoral çemberi ile zıt
olması gerekmektedir. Fakat Ay’da gezegenimiz gibi Güneş’e bağımlı şekilde bir yörünge izler. Doğada ağır metaller yeryüzünde
bulunmamaktadır; ancak Ay’da bu söz konusu değildir ve çok enteresan şekilde ağır metaller Ay’ın
yüzeyindedir. Buna rağmen bir de bu tabakanın altında su mevcuttur.
Ay’a yapılan Apollo uçuşlarında, arka planda kalan
gezegenimiz hakkında bazı noktalar bulunmaktadır. Mürettebat ve Dünya ile yapılan konuşmalarda Apollo. Ay’ın arka yüzeyindeyken
tanımlayamadıkları gölge ve ışıkları Dünya’ya iletmiştir. Konuşmalarında da ne kadar heyecanlı ve şaşkın
oldukları duyulmaktadır. Dünyadan da bunun gibi daha bir çok gözlem yapılmıştır.
Yani Ay’da bazı anlam verilmez olaylara rastlanmakta. Kimi
çevreler. Ay’da Galaktik bir federasyon tarafından gizli üs olduğunu ve bizlerin incelendiğini ve negatif güçlerden korunduğunu
iddia etmektedir. Kimileri ise bunlara deli saçması demekte.
Ay Nereden Çıktı Geldi? Ay’ın Kökeni Nedir?
Ay. Dünya ile aynı zamanda mı oluştu, yoksa Dünya’dan
ayrılarak mı oluştu? Belki her ikisi de değil..
dışından çıkıp geldi ve Dünya’nın çekimine kapıldı ve bir daha bu çekimden çıkamadı. Ay’ın Dünyadan kopma bir parça olduğunu öneren
teori. Evrim Teorisinin kurucusu Charles Darvin’in oğlu George Darvin tarafından geliştirilmişse de, günümüz Ay bilimcilerinin çoğu tarafından kabul edilmemektedir.
Dünya ve Ay’ın aynı kozmik gaz-toz bulutundan oluştuğu
görüşü, daha çok bilimsel bir desteğe sahiptir. Bu ikisinin dışındaki bir görüş ise, Ay’ın Güneş Sistemi’nin
dışından geldiğiyle ilgilidir. Ay bu şekilde her nasılsa Dünya’nın gravitasyon/Yer çekimi etkisine kapılmıştır.
Peki ama Ay, Dünya ile senkronize halde bulunan bugünkü
hemen hemen daire biçimindeki yörüngesine hangi açı ve hızla gelerek yerleşebilmiştir? Bu şekilde bir gravitasyonel
yakalanma, sonuçta eliptik bir yörünge doğurması gerekirdi. Birçok bilim adamına göre, bu işin rastgele ve
kendi kendine olması çok çok zayıf hatta imkansız bir ihtimaldir.
Bugünkü daireye çok yakın yörüngede bulunabilmesi ve
Dünya’nın dönüşüyle senkronize halde olması için; AY’IN HESAPLANARAK BU YÖRÜNGEYE OTURTULMUŞ OLMASI GEREKİYOR
Fakat Nasıl ve Kimler Tarafından?
Ay’da o zaman Müslüman olan Uzaylıların olması ve bunların çok üst düzeyde bilgi ve zekaya sahip olmaları akla mantıklı gelmiyor mu? Ay’da duyulan Ezan sesi ve Kubbe biçimindeki yapı da bizim teorimizi desteklemektedir. Ay’da yaşayan birileri olmasaydı. Amerikalılar şimdiye kadar yaptığı uzay mekikleri ile malzeme taşıyıp uzay üssü kuramazlar mı idi? Elbette kurarlardı. Zaten oradaki canlılarla iletişim kurmak istiyorlar. Bunun için Rosetta Taşı ve İncil, kimler için bırakıldı En önemlisi NASA, Apollo uçuşlarını iptal edip üzerine geçen yaklaşık 40 sene boyunca neden bir kez daha olsun Ay’a gitmedi/gitmiyor?
Ay’da elde edilen ve Arapça’ya daha yakın olan o cümlelerdeki sır nedir. Evet tüm bunların cevaplarını NASA biliyor ama açıklamıyor. Çünkü Ay, temel olarak birçok sırrı bünyesinde taşıyor. Eğer orada bir üs varsa, eğer o bir uzay gemisi ise bu da: Dünya’yı kontrol ediyor demektir.
Esrarengiz bir Hilkat Garibesi olarak nitelendirilen Ay’daki Kraterlerle ilgili olarak görüş bildiren Arizona Üniversitesi Öğretim üyelerinden Robert Strom:“Anlaşılmaktadır ki, Ay kraterlerinin yüzde 10’u meteor ve asteroit çarpmasıyla, yüzde 10’u volkanik etkinlikle olmuştur. Kalan yüzde 80’inin de nasıl oluştukları şimdilik bilinmemektedir.”
Bilim adamlarını daha çok kraterlerin oluşma şekli değil de. onların sığ oluşları ilgilendiriyor. Çünkü en küçüğünde de, en büyüğün de de derinlik birkaç milden fazla değildir
Ay üzerindeki koyu renkli bölgelerin oluşumunu, volkanik etkinlik sonucu yüzeye çıkıp, donan lav örtüsüyle açıklamaya çalışan bilim adamlarına karşı: Vasinseve Shcherbakov; bu erimiş lavın. Ay’ın içinden çıkmış olacağını fakat bunun volkanik bir nedenle olmadığını belirtmektedirler. Bu lav görünüşlü eriyip, Ay’ın içinde üretilmekte ve bir meteor çarpmasından sonra oluşan çukurluğa aktarılmakta ve bu şekilde hasarın büyümesi önlenmektedir.
Gravitasyon/yer çekimi etkisini ise Sovyetler şöyle açıklıyor: Dış kabuğu tamir amacıyla çukurlara dondurulan yapay lav birikintisidir. Ay’ın öteki kısımlarına oranla ek bir madde birikimi görünümünde olan bu bölgelerde gravitasyonun kuvvetli olması bu nedenden olayı son derece normaldir.
Dünya’nın görünen yüzüyle, arka yüzü arasındaki yüzeysel farkı, yeni teorinin ışığında şöyle açıklanıyor: Ay yapay bir uydu olarak üretildiği yerden Dünya yörüngesine getirilene kadar, değişik asteroit ve meteor yağmurlarına uğramıştır, ve bu kozmik etkilere sürekli hep hareket halindeki ön kısım yani Dünya’ya bakan yüzey maruz kalmıştır. Onun için de Ay’ın arka yüzünde daha az krater ve ölü denizler vardır. Dolayısıyla da arka yüzü daha doğal bir manzaraya sahiptir.
Bu teoriyle birlikte Ay’ın Dünya’ya oranla çok daha az yoğun olmasının nedeni de ortaya çıkmaktadır. En tutucu bilim adamları bile Ay’ın bu özelliğinden dolayı, hiç değilse Ay’ın içinde bazı bölgelerinin boş olması gerektiğini kabul etmek zorunda kaldılar. Kısacası Ay’ın içinin boş olduğu da ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ay’daki Uzaylı Üsleri
Her geçen gün daha çok insan Ay’da bir uzaylı üssü olduğunu söylemektedir. Anlatılanlara göre bu ay üssü, Ay’ın Dünya’dan görülmeyen karanlık tarafında bulunmaktadır.
Ay araştırmalarının neden durdurulduğunu ve Ay’da neden bir üs kurmaya çalışmadığımızı hiç merak ettiniz mi? Sizce bu uzayda yüzer bir istasyon kurmaktan daha iyi bir fikir değil mi? Neil Armstrong’a göre. Ay’da uzaylılara ait bir üs bulunmaktadır, bu yüzden uzaylılar Ay’dan uzak durmamızı istemişlerdir. Eski Donanma İstihbarat görevlisi Milton Cooper da. Ay üzerinde bulunan ve istihbaratçıların “Uzaylı Üssü Luna” olarak adlandırdıkları bir üsten söz etmektedir. Cooper’a göre. Ay’ın uzak kesimlerinde bulunan bu uzaylı üssü Ay’a inen Apollo astronotları tarafından da görülmüş ve filme alınmıştır. Ana gemi adı verilen devasa uzay gemilerinin bulunduğu bu üste, çok büyük makineler kullanılarak maden çalışmaları yapılmaktadır
1960’larda Pentagon’un Araştırma ve Geliştirme Departmanımda görev yapan Yarbay Philiph Corso. ABD Ordusu’nun ve Hava Kuvvetlerinin elinde astronotlar tarafından çekilen ve Ay’da uzaylıların varlığını açık bir biçimde kanıtlayan en az 122 fotoğrafın bulunduğunu iddia etmektedir.
ABC’ de Ay’la İlgili Haberler
Amerikan ABC haber kanalının web sayfasında yayımlanan. 13 Haziran 2000 tarihli makale Ay’la ilgili gerçeklere biraz olsun ışık tutmaktadır. Makalede şöyle denilmektedir:
“Yeni elde edilen kanıtlar. Ay’ın bazı astronomların düşündüğü gibi tamamen ölü bir gezegen olmadığını ortaya çıkarmaktadır. Ay yüzeyinde zaman zaman yoğun bir hareketlilik gözlemlenmektedir. Uzun aralıklarla da olsa Ay yüzeyinde değişiklikler olduğu rapor edilmektedir. Bu iddialar tartışmaya açıktır. Pek çok bilim adamı ise Ay üzerindeki parlaklıklar ve sis gibi zaman zaman rapor edilen gözlemleri ciddiye almamaktadır.”
Aydınlık Yer: 136 kilometre uzunluğundaki büyük krater Langrenus. Fransız bir astronom Ay yüzeyinin zaman zaman bir şeyler tarafından aşındırıldığı yolunda sağlam kanıtlar bulmuştur. Bu gözlem 1992 yılında, Paris Gözlemevi’nde görev yapan deneyimli Ay gözlemcisi Audouin Dollfus tarafından bir metrelik Meudon teleskobuyla yapılmıştır. Dollfus araştırma sonuçlarını incelemeyi yeni bitirmiş ve yayımlanmak üzere sunmuştur.
Solan Işık: Dollfus, 30 Aralıkta büyük Langrenus kraterinin tabanında birtakım parlaklıklar görmüştür. Bunlar o gün ortaya çıkmışlardır. Profesör Dollfus. bu ışıkları bir kaç gün izlemiş ve kraterin içinde dans eden ışık kümeleri görmüştür. Dollfus. teleskoptan her baktığında bu ışıkların şeklinin değiştiğini fark etmiştir. Ona göre bu ışıklar, bir gazın Ay yüzeyinden toz kaldırması ve bunun güneş ışığıyla birleşmesi sonucu oluşan bir görünümdür. Bazı Ay gözlemcileri, değişime uğramadığı sanılan Langrenus krateri üzerinde bu tür bir sis görülmesini şaşkınlıkla karşılamışlardır. Profesör Dollfus, detaylı olarak incelendiğinde Langnerus’un tabanında bir çok çatlak izine rastlanacağını söylemektedir. Ona göre söz konusu gaz bu deliklerden çıkmış olabilir.”
Peki Ay, Dünyanın Yörüngesine Neden Kondu?
Ay’ın geçmişi nedir veya orijini nereden geliyor? Bu sorunun cevabı yoktur yada bir bulmacadır. Bugün bilim, üç ana kuram üzerinde duruyor. Sovyet bilimcileri tarafından geliştirilen bu üç ana kuram şöyle:
1. Ay, bir zamanlar, dünyanın bir parçasıydı ve dünyadan koparak uzaklaştı. Ama bu görüş, büyük bir bilim grubu tarafından reddediliyor.
2. Ay, aynen dünya gibi, Güneş Sistemi oluşurken, bir gaz bulutuydu ve doğal olarak Dünya’nın uydusu oldu.
3. Ay, farklı bir cisimdir. Yani dünya dışıdır. Güneş Sistemi’nin içinde bir yerden veya Güneş Sistemi’nin dışından gelmiş, dünyanın çekim alanına girerek.orada bir uydu olarak kalmıştır Sovyet bilim adamları olan Vasin ve Shcherbakov, şaşırtıcı bir açıklama yaptılar:
“Gerçekten de bilimciler, Evren’in kökenini ciddiyetle uzun süredir araştırıyorlar ama daha henüz kesin bir cevap veya açıklama yoktur. Aynı şekilde, Ay – Dünya sistemi de açıklanamıyor. Bize göre Ay, dünyanın yapay bir uydusudur ve bilinmeyen bir zeka oluşumu (Dünya dışı başka bir medeniyet) tarafından yörüngeye konulmuş olabilir.”
Bu iki bilim adamına göre Dünya’nın çekim gücü, kübik santimetrede 5.5 gr.’dır. Ay’ın ki ise 3.33 gr’dır. Öyleyse Ay’ın içi boş olmalıdır.Yani yapaydır.Yapılmıştır ama kimin tarafından? Gizemin çözümü, kraterlerin içinde. Ay yolculukları sonucunda elde edilen bilgiler, çok önemli ama gizli tutulmaktadır.‘‘Neden?’’ diye sorduğumuzda, uzmanlara göre kesin çözüm henüz yoktur veya erkendir.
Enteresan sorular:
Sorular çok sayıda ve önemli görünüyor. Şimdi bunları ve bazı açıklamaları alt alta dizelim:
1. Ay. Dünya’dan daha yaşlıdır, öyleyse kökeninin başka bir yer olması mümkündür.
2. Niçin bazı bilim adamları. Ay taşlarının 20 milyar yıllık olduğunu iddia ediyorlar? Yani, Dünya’dan daha eski…
3. NASA, bir Ay kayasının 5.3 milyar yıllık olduğunu saptadı. Ama bu. Güneş Sistemi öncesine ait bir tarihti.
4. Önemli bilim adamları ve Ay uzmanları. Ay’dan getirilen elementlerin Dünya’dakilerden daha eski olduğunu belirlediler; ama neden resmen açıklamadılar?
5. 40 Ay taşının en azından 7 milyar yıllık oldukları belirlendi Bu tarihleme. Dünya’dan ve Güneş’ten iki kez daha eskidir.
6. Buna karşın Ay’ın yüzey toprağı. Ay taşlarından daha eskidir. Farklılık nereden geliyor?
7. Bir grup bilim adamı, Ay’ın yıldızlar arası bir yerde yapıldığı görüşündeler ve Dünya tarafından yakalandığını düşünüyorlar. Peki bu nasıl olabilir?
8. Neden bazı bilimciler. Ay’ın içinin yoğunluğunun yüzeyden farklı olduğu düşüncesindeler? Gerçekten Ay’ın içi boş olabilir mi? Ve bu biliniyor mu?
9. Niçin Ay’ın 8 mil üstünde, yüksek dozda radyoaktivite var? Bu. elementer olarak doğal mıdır?
10. İlk Amerikan astronotları tarafından Ay’da bırakılan sismograf tarafından, “Appolon-12″ ve “Saturn-5” füzelerinden ayrılan kademelerin, Ay’a düşmesinden sonra, bir kaç saat içinde Ay’ın yüzerinde oluşan salınım-titreşim kaydedilmiştir. Darbeden sonra bunca sürekli salınım yalnız içi boş yuvarlakta oluşabilir. Ay, gerçekten tanımadığımız canlı varlıklar tarafından meydana getirilen ve kalın dış tabakası altında araştırma donatımını gizleyen yapma uydu olmasın?
11. Ay’ın çok eskiden sıcak olduğu ileri sürülüyor; ama bunu dünyadaki benzerleri gibi kanıtlayan bir kanıt bulunmuş değil Bu çelişki, henüz açıklanamadı.
12. Sonuç. Ay’la ilgili neden bu kadar çok cevapsız soru var?
Peki bütün bunlara karşı, şunları söyleyebilir miyiz?
1. Ay, hem Dünya’nın doğal uydusu olamayacak kadar büyük, hem de çok uzaktadır
2. Ay, olması gerekenden daha düzgün bir yörüngeye sahiptir.
3. Ay kraterleri, çok fazla ve garip bir biçimde yüzeyseldir.
4. Ay’ın dünyaya bakmayan yüzü çıkıntılı veya kamburdur ve Güneş Sistemi’nde onun gibi gezegenine tek yüzünü gösteren bir başka uydu yoktur.
5. Ay ölçümlemeleri. çok fazla demir olduğunu gösteriyor.
6. Ay toprağı, Ay kayalarından çok daha yaşlıdır.
7. Ay’ın bileşimi, dünyadan farklıdır.
8. Doğa kanunlarına aykırı olarak, ağır metaller yüzeydedir
9. Ay’da önceden eriyik olan metaller yoktur.
10. Ay, dev bir gonk sesi çıkarmaktadır ve yörüngede dönerken titreşmektedir.
11. Ay, bir moloz yığını gibi gözükmektedir.
12. Ay. periyodik olarak sarsılmaktadır. Bu. bize düzenli bir sismik aktiviteyi gösteriyor. Sismik dalgalar, sanki tek bir kütleymiş gibi tüm yüzeyi dolaşabiliyorlar.
13. Dünyadan bakıldığında Ay. bir Güneş diski gibidir. Yani tutulmalarda. Güneş’i tam olarak kapatır, ne biraz küçük veya büyüktür. Sanki büyüklüğü, güneşi örtmek için ayarlanmıştır.
14. Eğer Ay, Dünya tarafından yakalanmışsa, bunun sonu gelecek ve Ay, yine uzaklaşıp gidecektir.
15. Normalde Ay’ın çizdiği yörünge, Dünya’nın ekvatoral çemberiyle karşıt olmalıdır; ama Ay, garip bir şekilde, Dünya’nın yaptığı gibi. Güneş’e bağımlı bir yörünge çizer
16. Her ne kadar Ay volkanlarının ölü oldukları söyleniyorsa da, yüzyıllardır Ay’da garip ışıklar, parlamalar görülmekte ve hala izlenmektedir.
Bunların sonucunda. Ay’ın yapay bir transformer dünya olduğu söylenebilir veya iddia edilebilir. İddialara göre Ay, UFO’ların üssüdür veya kullandıkları özel bir araçtır. Peki bu kadar devasa boyutta uzay araçları-cisimleri üretmek ve bunları nakletmek mümkün müdür? Bu sorunun cevabı için aşağıdaki videoyu izleyiniz.
NASA’nın güneşimizin sırlarını çözmek için gönderdiği özel uyduları aracılığıyla kayıt ettiği bu görüntülerde, güneşimizin etrafında dolaşan, ona kilitlenip yakıt ikmali yapan devasa ve yapay uzay araçları net olarak görülüyor. Güneşimizin dünyamızdan bir milyon kat daha büyük olduğunu bilip, bu cisimlerle güneşimizin birbirlerine oranlarını göz önünde bulundurursanız bizim dünyamızdan daha büyük ya da en azından bizim dünyamız kadar büyük olduklarını ve bu büyüklüklerine rağmen akıl almaz bir hızla hareket ettiklerini görebilirsiniz. (2)
Dipnotlar:
___________________________________________________________________________________________
* Kurân-ı Kerîm, Yasin Suresi 39-40.