Sadece Gerçek logo

Zulmün olduğu yerde, neden ilk tepkiyi genelde gençler verir ?

Zulmün ve adaletsizliğin olduğu yerde, neden ilk tepkiyi genelde gençler verir ?


İslam dini geldiğinde, ilk iman edenlerin ezici çoğunluğu neden gençlerden oluşuyordu? Neden gençler, her haksızlığa karşı seslerini çıkarırken, yaşlıların geneli kayıtsız veya tepkisiz kalıyor?


Çünkü gençlerin kalbi, henüz günahlarla kirlenerek taş kesilmemiştir. Çünkü gençler, gerçek hayata adalet ve hukuka aşık olarak başlar. Ama ilerleyen yaşlara doğru, nefsini terbiye edememiş insanlarda günahlar artar, günahların artması ise kalbin taşlaşmasına sebep olan lekelerin, kalbi kaplamasına sebep olur.

Peki kalp nasıl kararır? Bunu küçük bir kardeşimizin anlatımına bırakalım. Bu kardeşimiz, kalbin nasıl karardığını, gayet basit ve güzel bir şekilde videoda anlatıyor.


Kalpteki bu lekelerin artması sonucunda ise;

* Maneviyattan çok maddiyata önem verilmesine, hatta maneviyatın yok sayılmasına

* Haram ve helal hassasiyetinin yok olmasını,

* Zulüm ve haksızlığa karşı durma gibi hassasiyetlerin yok olmasına ,

* Cimrilik ve kibir gibi kötü meziyetlerin ortaya çıkmasına sebep olabilecek, çok tehlikeli durumlardır.


İşte bundan dolayı, insan bilhassa İmam-ı Âzam Ebu Hanife’nin dediği gibi; “40 yaşına kadar nefsini terbiye etmeli.”


Nefis terbiyesi için, İslam’ın emrettiği şekilde gerekenleri yapması ve şeriat, tarikat, hakikat yoluna girmeli ve bu yolda samimi olmalı.

Burada adı geçmişken; “Tasavvuf ve tarikat nedir? Tarikata girmek şart mıdır?” gibi sorular aklınıza gelebilir, bunun için aşağıdaki resme tıklayarak, tasavvufla ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.

Tasavvuf nedir? İslam'da tasavvuf var mıdır?


Aksi takdirde, son nefeste imanımızı şeytandan korumak çok çok zordur. Allah imansız gitmekten bizleri muhafaza eylesin! Kalp temizliği ilgili bazı hadis-i şerifler, aşağıda verilmiştir. İşte bazı Hadis-i şerifler;

Müminin temiz kalbinde parlayan bir ışık vardır. Kâfirin kalbi simsiyahtır. [Taberani]

Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbini kaplar, kalb kapkara olur. [Harâiti]

Günaha devam edenin zamanla kalbi mühürlenir, o artık sevap işleyemez olur. [Bezzar]

Çok gülmek kalbi öldürür. [Tirmizi]

Üç şey kalbe kasvet verir: Yemeği, uykuyu ve rahatı sevmek. [Deylemi]

Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin! [İ.Gazali]

Haram karıştırmadan, kırk gün helal yiyenin kalbi nurla dolar. Kalbine nehir gibi hikmet akar. Dünya sevgisi kalbinden çıkar. [Ebu Nuaym]

Paslanan her şeyin bir cilası vardır. Kalbin cilası “Estağfirullah” demektir. [Deylemi]

Her ay 3 gün oruç tutanın kalbinin pası temizlenir. [Nesai]
Kalb, ekin; yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla yemek de kalbi öldürür. Kalbini az gülüp, az yemekle ihya et, açlıkla temizle ki yumuşayıp parlasın! [İ.Gazali]

Rutubette demirin paslandığı gibi, günah kiri kalbi paslandırır. Kalbin cilası ölümü çok hatırlamak ve Kur’an-ı kerim okumaktır. [Beyheki]

Zünnun-i Mısri hazretleri buyurdu ki: Kalbin kararmasının dört alameti vardır:

1- İbadetin tadını duymaz.
2- Allah korkusu hatırına gelmez.
3- Gördüklerinden ibret almaz.
4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.Namaz kılmayan ve günah işleyen kimsenin kalbi kararır, hasta olur.


Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki: Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur:

1- Öğrendiği ile amel etmemek.
2- Bilmeyerek yapmak.
3- Bilmediklerini öğrenmemek.
4- Başkasının öğrenmesine mani olmak.

Bu kadar önemli bir mevzuda kalbinizi korumanız için yapmanız gereken bütün mevzuları elimizden geldiğince anlatmaya çalıştık. Şu bir gerçek ki kalp sağ salim olursa insanoğlu Allah’ın izniyle büyük derecede emniyettedir. Ancak, kalp hastalanır ve akabinde kalbin manevi hastalıklarına çözüm aranmaz ise işte o zaman kalbin ölüm tehlikesi gibi bir durum ortaya çıkar ki, kalbi ölen insan için çok tehlikeli bir süreç başlamış demektir.

Kalbi ölen insan, başına gelen musibetleri hamd ve sabır ile değil, isyan ve nankörlük ile karşılar. Başkasının başına gelen musibetlere ibret almak niyetiyle bakmaz, dolayısıyla birgün ona da tevafuk edecek musibetlere hazırlıksız yakalanır ve imtihanda bulunduğumuz bu dünyada imtihanı kaybedenlerden olur. Onun için kalp çok önemlidir. Kalpten önce dil önemlidir. Dilin, kalbin ve diğer organlarının selameti için, öncelikle helalinden beslenmek, harama gözünü çevirmemek en başta gelen tedbirlerdir. 



Allah, bizleri kalbi ölenlerden eylemesin. Allah, son nefesi verirken bile adil olmayı, adaleti savunmayı, adil olarak anılmayı nasip eylesin. İslamın temeli adalettir. Eğer o yoksa, orada İslam’ın nuru da kalmaz.

Bu yazımız bütün genç ve yaşlılar için geçerli değildir. Ama yine de toplumun geneli baz alınmıştır. 

Etiketler:

Paylaş:

Bizi Takip Edin
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore